Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Hover Effects

TRUE

Yorumlar

{fbt_classic_header}

Header Ad

Önizle

Son yazılar:

latest

Ads Place

Teganni ederek ezan okumak

Sual: "Ezanı ve Kur'ânı, mutlaka belli bir makamla okumak lazımdır" diyenler oluyor. Gerçekten ezanı ve Kur'ânı bu şekilde...

onizle
Sual: "Ezanı ve Kur'ânı, mutlaka belli bir makamla okumak lazımdır" diyenler oluyor. Gerçekten ezanı ve Kur'ânı bu şekilde mi okumalıdır?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Berîkada deniyor ki:
"Namaz vakitlerini bilmeyen ve teganni, elhan ederek, yani mûsiki perdelerine uyarak okuyan kimse, ezan okumaya ehil değildir. Bunu müezzin yapmak caiz değildir, büyük günahtır. Kur'ân-ı kerimi, zikri, duayı elhan ile okumanın söz birliği ile haram olduğu Bezzâziyyede yazılıdır. Ezan okumak da ve vaktinden evvel okumak da böyledir. Ezan okurken, yalnız iki 'Hayye alâ'da teganni etmeye izin verilmiştir. Kur'ân-ı kerim okumakta teganniye izin verilmesi, Allahü teâlâdan korkarak okuyunuz demektir. Bu da, tecvid ilmine uyarak okumakla olur. Yoksa, harfleri, kelimeleri değiştirerek manayı, nazmı bozarak teganni etmek söz birliği ile haramdır. Kur'ân-ı kerimi ve ezanı tercî ile okumak, hadis-i şerif ile menedildi. Tercî, sesi yükseltip alçaltarak okumaktır. Böyle okunanı dinlemek de haramdır.
Vaktinden önce teganni ile okunan, Arabi olmayan ve cünübün, kadının okuduğu ezanı duyan da söylemez. 
Bir ezanı işitip söyleyen kimse, başka yerde okunan ezanları duyunca artık söylemez. Hayye alâları duyunca bunları söylemeyip 'Lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâh' der. Ezandan sonra, salevat getirilir. Sonra ezan duası okunur. İkinci 'Eşhedü enne Muhammeden resûlullah' söyleyince, iki baş parmağın tırnaklarını öptükten sonra, iki göz üzerine sürmek müstehabtır. Bunu bildiren hadis-i şerif, Merâkıl-felâhın Tahtâvî haşiyesinde yazılı ise de, İbni Âbidîn hazretleri bu hadisin zayıf olduğunu bildirdiği gibi, Hazînet-ül-meârifte de yazılıdır. İkamette böyle yapılmaz. İkameti işitenin tekrar etmesi sünnet değil, müstehabtır. İkamet okunurken camiye giren kimse, oturur, ayakta beklemez. Müezzin efendi, hayye-alelfelâh derken, herkesle beraber kalkar."

***
Sual: Camide, cemaatin gerisinde, imama uyarak namaz kılınabilir mi?
Cevap: İmamla cemaat arasında, iki saftan fazla boş meydan veya büyük havuz bulunursa, bunun gerisinde olanların, imama uyması caiz ise de, yalnız kılması mekruh olur. Havuzun ve meydanın iki yanlarında cemaatin bulunması şart değildir. Mescide bitişik açık ve kapalı yerler, odalar da böyledir.

***
Sual: Cemaatle namaz kılarken, cemaatin imama uyabilmesi için belli şartlar var mıdır, varsa bunlar nelerdir?
Cevap: Fıkıh kitaplarında, cemaatle namaz kılarken, imama uymanın doğru olması için, on şart bildirilmektedir ki şunlardır:

1- Namaza dururken, tekbiri söylemeden önce, imama uymaya niyet etmektir. İmamın kim olduğunu niyet etmek lazım değildir.
2- İmamın, kadınlara imam olmaya niyet etmesi lazımdır. İmamın erkeklere imam olmaya niyet etmesi lazım değildir. Fakat niyet ederse, kendisi cemaatin sevabına da kavuşur.
3- Cemaatin topuğu, imamın topuğunun gerisinde olmalıdır.
4- İmam ile cemaat, aynı farz namazı kılmalıdır. Vaktin farzını kılmış olan kimse, tekrar imama uyarsa, imam ile kıldığı nafile olur.
5- İmam ile cemaat arasında, kadın safı bulunmamalıdır. Kadınlar bir saftan az olup arada perde varsa veya alçakta yahut yüksekte iseler caiz olur.
6- İmamın kendisini görse, yahut sesini işitse, aradaki duvar, imama uymaya mani olmaz. Arada kayık geçecek nehir ve araba geçecek yol mani olur. Yolda veya nehirdeki köprüde iki saf imama uyunca, arkadakilerin de namazı sahih olur.
7- İmama uymanın sahih olması için, imamın veya müezzinin sesini işitmek yahut bunları görmek veya cemaatin hareketlerini görmek lazımdır. İşitmeye, görmeye elverişli penceresi olmayan duvar arada olmamalıdır.
8- İmam hayvanda, cemaat yerde veya bunun tersi olmamalıdır.
9- İmam ile cemaat, yapışık olmayan iki gemide bulunmamalıdır.
10- Başka mezhepteki imama uyan cemaatin, kendi mezheplerine göre namazı bozan bir şeyin, imamda bulunduğunu bilmemesi lazımdır. Mesela, imamdan kan akması veya başının dörtte birinden az miktarını mesh etmesi, Hanefi mezhebinde caiz olmadığından, böyle yaptığı bilinen bir Şafii imama uymak âlimlerin çoğuna göre caiz olmaz. Bu kavil sahihtir. Şafii imamdan kan aktığı görülse, sonra imam bir zaman kaybolup tekrar gelse, buna uyulur. Çünkü, o zamanda abdest almış olabilir. Hüsn-i zan etmek iyidir.

***
Sual: Su ile abdest almış olan, toprakla teyemmüm eden imama ve ayakta durabilen de oturarak namaz kılan imama uyabilir mi?
Cevap: Abdest alan, teyemmüm etmiş olana, ayakta kılan, oturarak kılana ve nafile kılan, farz kılana uyabilir. Dinini bilen bir imam arayıp ona uymalıdır.

Sosyal Sorumluluk Projesi

Hiç yorum yok

Sorularınız Dinimiz İslam hocaları tarafından cevaplandırılacaktır. Lütfen suallerinizi: dinimizislam2@gmail.com mail adresine gönderiniz. Teşekkürler.

Ads Place